Balın tedavi ve güzellik amaçlı kullanımı 5000 yıl önceye uzanmaktadır. Yüzyıllardan beri özellikle yaraların iyileştirilmesinde kullanılan bal en eski ilaçlardandır. Hipokrat, balı hava ve su gibi yaşamsal bir madde olarak kabul etmiş, yaraları ve dudak ülserlerini temizlediğini, çıbanları ve akan yaraları iyileştirdiğini saptamıştır.
Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve Yavuz Sultan Selim devirlerinde arıcılığa ait hükümler içeren kanunnameler, Osmanlı döneminde şifa anlayışı doğrultusunda arıcılığa önem verildiğini gösterir. Nitekim, Türk köylüsü balı yüzyıllardır bir ilaç ve şifalı besin olarak kabul etmiş ve hastalara bal yedirmiştir.
Balın Faydalı Özellikleri:
İçeriğinde bulunan % 69 oranında glukoz ve fruktoz ile doğal tatlandırıcı özelliğine sahiptir.
İçeriğinde bulunan şekerlerin çoğunun monosakkarit halinde olması nedeniyle en hassas mideler tarafından bile sindirimi çok kolaydır, midede pek fazla kalmaz, bağırsaklarda kolayca emilir, karaciğerde çok az bir işlemle depolanır.
Bileşimindeki karbonhidratlar sayesinde eşi bulunmaz bir enerji deposudur, ayrıca yapısında vitaminler, enzimler, mineraller ve bileşimi açıklanmamış birçok madde bulunmaktadır.
Ilık suyla içildiğinde kabızlığı, soğuk suyla içildiğinde ishali önler.
Bal sıcak su ile tüketildiğinde 8 dakika içinde kana karışarak vücudunuzda depolanmış olan yağın atılımını sağlar. Benzer bir şekilde balı limon suyu veya tarçın gibi besin öğeleri ile birlikte tüketmek fazla kilolardan kurtulmak konusunda yardımcı olur.
Uykusuzluk ve sinirlilik hallerinde sakinleştirici olarak kullanılabilir.
İnsanlara güç vermek ve yorgunluklarını hafifletmek için sade veya portakal suyu ile karıştırılmış olarak kullanılabilir. Ayrıca bal düzenli kullanıldığında sporcuların performansını arttırdığı, kan şekeri seviyelerini koruduğu, kas geri kazanımını ve spor sonrası glikojen restorasyonunu kolaylaştırdığı kanıtlanarak atletik performansı arttırmak amaçlı tüketilebilmektedir.
Bal anti-bakteriyel ve anti-fungal özelliklere sahiptir ve bundan dolayı doğal antiseptik olarak kullanılabilir. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar vücudu dinç ve zinde tutar.
Aynı zamanda ciddi bir antioksidan kaynağı olduğundan vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yara Tedavisinde Bal
Balda hücre yenilenmesini teşvik eden enzimler bulunur. Bal yüksek şeker içeriğinin yanı sıra yavaş ve düşük düzeyde oluşturduğu hidrojen peroksit sayesinde bakterileri öldürür ve üremelerini engeller, bu esnada doku hasarı oluşturmaz ve ölü dokuların temizlenmesine yardımcı olur. Bal, yara ve berelerde oldukça yaygın olarak kullanıldığı gibi, bazı yörelerde sünnet işleminde de kullanılmaktadır.
Tedavi amaçlı üretilen bal ürünleri ayrıca yara çevresinde nemli bir ortam oluşturur. Bu nemli çevre ağrıyı azaltır, dokuların onarımını hızlandırır. Balın anti-inflamatuvar özelliği ise şişlikleri azaltmaya ve kan dolaşımını normalleştirmeye yardımcı olur. Medikal bal, bazı bitki kökleri ile birlikte kullanılarak ayaklarda ve bacaklarda oluşan yaraların iyileştirilmesinde başarılı sonuçlar vermiştir.
Balın yaraları iyileştirmesinde ve yara izlerinin kaybolmasındaki önemli etkilerini şöyle sıralayabiliriz;
Cansız dokuların ve yabancı cisimlerin yaradan çıkarılma işlemini hızlandırır,
Yaradaki hoşa gitmeyen kokuları giderir,
Uyuyan yaradaki iyileşme sürecini hızlandırır,
Nemli yaraların iyileşmesine yardımcı olur,
Midedeki ülser ve yaraları kapatıcı rol oynar.
Özel Bir Bileşim: Süt ve Bal
Cilt bakımında: Bal ve süt ikilisi cildimizi sakinleştirir, yumuşatır. Pürüzsüz ve daha genç bir cilde sahip olmaya yardımcı olur. Hem bal, hem de süt antimikrobiyal ve temizleme özelliklerine sahiptir. Birlikte alındıklarında bu özellikler gelişir. Birçok cilt temizleyicisi bal ve süt kullanılarak hazırlanmıştır. Çünkü birleşim, cildi parlaklaştırır. İkisini belirli miktarlarda karıştırarak süt ve bal banyosunun keyfi çıkarılabilir. Süt, cildi derinlemesine temizleyerek epidermisin hassasiyetine zarar vermediği için cildi kurutmazken bal, canlandırıcı etkisiyle haftada bir kez kullanıldığında cildinize ferahlık verir. Bu birleşim tüm dünyada çeşitli SPA'larda kullanılmaktadır.
Dayanıklılığı arttırmada: Sabahları bir bardak süt ile birlikte alınan balın metabolizmaya sağladığı dayanıklılık biliniyor. Süt protein içerirken, bal da etkili bir metabolizma için gerekli olan önemli karbonhidratları içerir. Süt ve bal genç ihtiyar herkesin fayda sağlayacağı muhteşem bir karışımdır.
Anti-aging için: Süt ve bal birleşimi sadece cildi değil aynı zamanda tüm vücudu gençleştirerek yaşlanmayı geciktirir. Birçok eski medeniyette, Yunanlılar, Romalılar, Mısırlılar ve Kızılderililer dahil olmak üzere insanlar gençliklerini korumak için süt ve bal içmişlerdir. Süt ve bal uzun hayatı garantilediğinden hayat iksiri olarak bilinirdi.
Anti-bakteriyel: Araştırmalar süt ve balın birlikte kullanımının ayrı ayrı kullanımına oranla bakteriler üzerinde daha etkin olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda ılık süte ilave edilen balın kabızlığa, mide gazına ve bağırsak problemlerine iyi geldiği bilinmektedir. Ayrıca soğuk algınlığı ve öksürük gibi solunum problemlerinin tedavisi için kullanılmaktadır.